Sunday, February 2, 2014

Yakında Tanrının neye benzediğini öğrenebiliriz.

Geçen sene yeğenime satranç öğretmeye çalıştım. Daha beş yaşındaydı ve laktan anlıyordu gayet fakat  ben çok başarılı bir hoca sayılmazdım. Bir süre taşların hareketlerini öğretmeye çalıştım ve sonra da taşları tahtaya sırayla koyup ondan gidebileceği yerleri göstermesini istedim. Sıratta geldi ve sordum: ----- Eveet, bu taşın adı neydi? At! Peki at nasıl gider?
-- Dıgıdık Dıgıdık diye... 
Şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemedim bir süre. Çocuk oldukça mantıklıydı ve bence bir o kadar da yaratıcı. Orada bıraktık satrancı ve günün tek öğreneni ben oldum. Öğrendiğim şey çocukların inanılmaz yaratıcı olduklarıydı. Akıllarında, düşüncelerinde hiçbir zincir yoktu. At Dıgıdık Dıgıdık diye gidiyordu ve bu tamamıyla doğruydu. 

Biraz önce Ken Robinson'un konuşmasını tekrardan izledim. Buna benzer ama çok daha iyisini bir de ondan dinlemenizi tavsiye ederim.(Sanırım videonun dördüncü dakikasında ve yazının başlığı bu hikayeye referans veriyor.)




Burada bunları yazmamın tek nedeni çocukların ne kadar yaratıcı olduğundan bahsetmek değil elbette. Zaten birçoğumuz bunun farkında. Amacım nasıl hissettiğimi anlatmak biraz. Yıllardır bir yandan matematik eğitimi alıyorum bir yandan da öğretiyorum. Bir matematik dersinde hissettiklerim, güzel bir müziği dinlerken, güzel bir kitabı okurken hissettiklerimle aynı oldu çoğu zaman. Etkilenmiş bir şekilde çıkardım dersten hemen paylaşmak isterdim bu muhteşem, karmaşık yapıyı bir başkasıyla. Fakat bazı arkadaşlarım, yada matematik öğretmeye çalıştığım birçok öğrenci nefret ediyordu matematikten. Bir an önce kurtulmaları gereken, yıllardır peşlerini bir türlü bırakmayan bir bela...  Gerçekten anlamıyordum. Ben bu adam gibi düşünüyordum :



Fakat öğrencilerin sınıfta durumu genelde şuydu:



Farkettim ki, öğrenciler o kadar da haksız değiller. Matematik hayatta nerede karşımıza çıkacak sorusuyla yıllardır karşılaşıyorum ve açıkçası bunun cevabını bilmiyorum. Geçen gün okuduğum bir yazıda bu konuya değinilmiş. Bence yazıda eksik birkaç nokta var ama hepimizin en az 10-14 yıl matematik eğitimine maruz kaldığı düşünülürse matematikçiler adına bir özürü dilemenin zamanıdır diye düşünüyorum. Bu konuda daha ayrıntılı bir yazıyı kısa zamanda hazırlamak istiyorum ama şimdilik son sözüm şudur: Matematik eğitimine harcanan bunca para maalesef çöpe gidiyor. İnsanların, gençlerin en güzel zamanları çöpe gidiyor ve insanlar bilimden matematikten nefret ediyorlar. Bir an önce farklı yöntemler ve eğitim teknikleri denenmeli, matematikle veya matematiksiz...



No comments:

Post a Comment

 type="text/javascript" src="http://cdn.mathjax.org/mathjax/latest/MathJax.js"> MathJax.Hub.Config({  extensions: ["tex2jax.js","TeX/AMSmath.js","TeX/AMSsymbols.js"],  jax: ["input/TeX", "output/HTML-CSS"],  tex2jax: {      inlineMath: [ ['$','$'], ["\\(","\\)"] ],      displayMath: [ ['$$','$$'], ["\\[","\\]"] ],  },  "HTML-CSS": { availableFonts: ["TeX"] } });